30 Aralık 2010 Perşembe

EGE BÖLGESİ

Coğrafi Konumu;

Yurdumuzun batısında alan bakımından 5. büyük bölgemizdir. Kuzeyinde Marmara ,doğusunda İç Anadolu ve güneyinde Akdeniz Bölgeleri vardır. Batısında ise ismini aldığı Ege denizi bulunmaktadır.

Yer Şekilleri;

Bölgedeki yer şekillerinin bir kısmı yer kabuğu hareketleri ile oluşan (Orojenez-Dağ oluşumu) kırılmalarla meydana gelmiştir. Kırılma yerlerinde yükselen yerler Horst (dağ), çöken yerler de Grabeni (çöküntü ovası) oluşturmuştur. Horst ve graben oluşumunun en fazla olduğu bölgemizdir.

Horstlar; Kaz d.,Madra d., Yunt d., Boz dağlar, Aydın dağları ve Menteşe dağlarıdır.

Grabenler; Edremit, Bakırçay, Gediz, K.Menderes ve B.Menderes’tir.

Bölgenin batısında dağlar kıyıya dik uzanmıştır. Bunun sonucunda;
- Girinti-çıkıntı fazladır. Bir çok koy ve körfez oluşmuştur. Körfezler; Edremit, Dikili, Çandarlı, İzmir, Kuşadası, Güllük ve Gökovadır.
- İç kesimlere ulaşım kolaydır. Limanların hinterlandı (ard bölgesi) geniştir. Yani geniş alana hitap eder.
- Deniz etkisi iç kesimlere kadar sokulabilir.
- Enine kıyı tipi oluşmuştur.
- Kıta sahanlığı (kıyıdan 200 m derinliğe kadar olan deniz) geniştir.

Bölgenin güney batısında (Menteşe yöresinde) dağların uzanışı değişmiştir. Dağlar burada K.batı-G.Doğu yönlüdür. Bu kıyılarda akarsu vadilerinin deniz suları altında kalması sonucu oluşan kıyı tipine Ria tipi kıyılar denir.

Manisa-Kula çevresinde volkanizma ile oluşmuş küçük koniler vardır.

İç kesimlerde yükselti artmakta ve dağların doğrultusu değişmektedir. Burada en önemli yüksek düzlük Yazılı kaya platosudur.
İklim ve Bitki Örtüsü;

Bölgenin batısında iç kesimlere kadar etkili olan iklim Akdeniz İklimidir. Yazlar sıcak ve kurak kışlar ılık ve yağışlıdır.

En sıcak ay ortalaması 27-28°C , en soğuk ay ortalaması 8-10 °C dir. Yıllık ortalama 17-18°C dir.

Kar yağışı ve don olayı çok ender görülür.

En fazla yağış kışın , en az yağış yazın düşer.

Kışın görülen yağışlar Cephesel kökenlidir.

Yıllık yağış miktarı yükseltiye göre değişir. Ortalama 600-1000 mm arasındadır.

Bitki örtüsü maki dediğimiz bodur bitki topluluğudur. Maki; mersin, defne, kocayemiş, zeytin, zakkum, keçiboynuzu, kermez meşesi vb bitkilerden oluşur. Yüksek yerlerde ormanlar vardır (kızılçam ormanları) .

Bölgede Akdeniz iklimi güneyden kuzeye doğru enlemin, batıdan doğuya doğru da yükseltinin etkisiyle bozulur.

İç kesimlere doğru gidildikçe yükseltinin artması ve deniz etkisinden uzaklaşma sebebiyle karasal iklime geçilir. Bu sebeple iç kesimlerde kışlar soğuk ve kar yağışlı geçer. Bitki örtüsü bozkırdır. Yükseklerde yer yer meşe ormanları vardır.
Akarsu ve Göller;

Bölgenin başlıca akarsuları çöküntü ovalarını geçerek Ege Denizine dökülen Bakırçay, Gediz, K. ve B. Menderes akarsularıdır.

Yatak eğimleri az olduğundan akarsularda menderes olayının en fazla görüldüğü bölgemizdir. Döküldükleri denizde alüvyonları biriktirmek suretiyle delta ovaları oluşturmaktadırlar. Örnek: önceleri liman kenti olan tarihi Milet ve Efes kentlerinin bugün iç kesimde kalması.

Başlıca gölleri Marmara ve Bafa (Çamiçi) gölleridir.

Bu göller oluşum bakımından alüvyon set gölüne örnektir. Bölgede ayrıca Gediz’de Demirköprü, B.Menderes üzerinde Kemer ve Adıgüzel baraj gölleri vardır.
Ekonomik Faaliyetler;

Tarım:

 

Bölgenin batısında bulunan verimli tarım alanlarında iklim şartları da elverişli olduğu için ticari tarım ürün çeşitliliği fazladır. Yetiştirilen ürünler;

Zeytin (%58): Bölgenin batısındaki çöküntü ovaları ve kenarlarında tarımı yapılabilmektedir. En fazla Edremit-Ayvalık-Burhaniye çevresinde yoğunluk kazanmıştır.

Üzüm (%40):
Manisa, İzmir ve Denizli çevresinde üretilen çekirdeksiz üzümler kurutulmaktadır. Önemli ihracat ürünümüzdür.

Haşhaş(%86):
Devlet kontrolünde Afyon başta olmak üzere , Uşak, Kütahya, Denizli ve son olarak ta Manisa’nın bazı ilçelerinde tarımı yapılmaktadır.

Tütün(%55): Bölgenin batısında Manisa, İzmir, Aydın, Muğla, Denizli çevrelerinde tarımı gelişmiştir.

İncir(%82): En fazla Aydın çevresinde (B.ve K.Menderes ovalarında) tarımı yapılmaktadır.

Pamuk(%39): Bölgenin batısındaki bütün çöküntü ovalarında tarımı yapılmaktadır.

Patates: İzmir-Ödemiş çevresinde yoğun olarak tarımı yapılır.

Turunçgiller(%11):
Bölgenin batısında İzmir’e kadar olan güney kıyılarında tarımı yapılır. Ayrıca iç kesimlere kadar (150-200 km) da sokulabilmektedir. Sebebi dağların denize dik olmasıdır.

Sebze(%20):
Bölgenin batısında kışların ılık geçmesinden dolayı seracılık faaliyetleri ile sebze üretimi bütün yıl yapılabilmektedir.

Susam (%24): Batıdaki çöküntü ovalarında tarımı yapılabilmektedir.

Buğday(%10): Bölgenin her yerinde buğday yetiştirilebilmektedir. Ancak daha çok İç Batı Anadolu Bölümünde tarımı gelişmiştir.

Arpa(%14): Tarımı daha çok iç kesimlerde gelişmiştir.

Ş.Pancarı(%11): Afyon , Uşak, Kütahya çevresinde tarımı gelişmiştir.

Hayvancılık:

Büyük kentler çevresinde (İzmir-Manisa-Denizli) kümes hayvancılığı, Muğla, Aydın, İzmir, Manisa çevresinde

Arıcılık, kıyılarda balıkçılık( Bodrum-Marmaris kıyılarında sünger avcılığı da yapılır), Menteşe yöresinde kıl keçisi yetiştiriciliği gelişmiştir. Ayrıca şeker fabrikaları ile büyük kentler çevresinde büyük baş hayvancılık, iç kesimlerde de koyun yetiştiriciliği gelişmiştir.

Madenler:

Linyit:
Türkiye’de en fazla linyitin çıkarıldığı ve en kaliteli linyitlerin bulunduğu bölgemizdir. Linyit yatakları fazla olduğu için termik santraller de fazladır.

Bölgede Linyit; Manisa(Soma), Aydın, Muğla (Yatağan ), Kütahya (Tavşanlı,Tunçbilek, Seyit Ömer, Değirmisaz) ve Denizli çevresinde çıkarılmaktadır.

Demir: Edremit (Kaz dağı) çevresinde çıkarılır.
Bor Mineralleri: Kütahya-Emet
Civa: İzmir (Ödemiş-Karaburun-Çeşme), Uşak (Eşme)
Tuz: İzmir-Çamaltı Tuzlası
Mermer: Afyon, Kütahya, Manisa çevresi
Krom: Kütahya, Muğla çevresi.
Zımparataşı: İzmir-Aydın-Muğla çevresi

Sanayi:


 

Marmara Bölgesinden sonra sanayinin en fazla geliştiği bölgemizdir.

Dokuma: Denizli, Aydın (Nazilli) İzmir, Manisa.
Petro-kimya: İzmir-Aliağa.
Deri-Kösele: İzmir, Manisa, Uşak
Şeker: Afyon, Uşak, Kütahya
Çini-porselen: Kütahya
 
Çimento: İzmir, Denizli, Afyon
Gübre:
Kütahya,İzmir
Termik santral: Muğla (Yatağan-Gökova), Manisa-Soma, Kütahya( Tunçbilek-Seyitömer)
Jeotermal enerji santrali: Denizli-Sarayköy,aydın germencik
Halı-Kilim: Manisa (Kula,Demirci, Gördes), Kütahya (Simav), Muğla-Milas, Denizli-Tavas.
Kağıt: Afyon-Çay, İzmir
Otomotiv: İzmir
Elektronik eşya: İzmir, Manisa, Aydın-Nazilli, Denizli,
Mobilya: İzmir-Karabağlar
Deterjan: İzmir, Manisa
İlaç: İzmir
Sigara: İzmir, Manisa-Akhisar (Açılmayı bekliyor)
Seramik: Kütahya , Manisa (Turgutlu-Akhisar)
Tuğla-Kiremit: Manisa (Turgutlu-Salihli-Alaşehir-Akhisar), Aydın

Turizm:

 

Marmara Bölgesinden sonra turizmin en fazla geliştiği bölgemizdir. En fazla gelişen turizm etkinliği deniz turizmidir. Ayrıca tarihi eserler bakımından da zengindir.

Meryemana, Bergama, Bodrum, Sart ,Milet ,Pamukkale(Hieropolis) , Çavdarhisar bölgedeki başlıca antik kentlerdir.

Pamukkale travertenleri ile önemli turizm kentimizdir. Sağlık turizmi (Balçova,Çeşme, Pamukkale, Karahayıt, Eynal) ve milli parklar (Dilek yarımadası, Spil Dağı) diğer turizm kaynaklarıdır.
Nüfus ve Yerleşme;

Marmara Bölgesinden sonra en fazla göç alan bölgemizdir. Göçlerle bölge nüfusu sürekli artmaktadır. Yaz döneminde bölgenin batısında turizm ve tarım işçi göçünden dolayı da mevsimlik nüfus artışı görülür.Nüfus genelde bölgenin batısındaki çöküntü ovaları kenarında toplanmıştır. İç kesimlerde nüfus seyrektir. Sebebi iklimin karasal olması, sanayinin gelişmemesidir. Kıyıda menteşe yöresi yer şekillerinin engebeli olmasından dolayı seyrek nüfuslanmıştır.
Bölümleri

ASIL EGE (KIYI) BÖLÜMÜ

Çöküntü ovalarının son bulduğu yere kadar devam eder. Önemli yerleşim birimleri; İzmir, Manisa, Denizli, Aydın ve Muğla’dır.

Akdeniz iklimi görülür.

Verimli tarım alanları geniş alan kaplar.Ticari tarım ürün çeşidi fazladır.

Sanayi ve ticaret gelişmiştir. Ticaretin gelişmesinde her yıl İzmir’de düzenlenen uluslar arası fuarın da etkisi vardır.

Türkiye’nin en büyük ihracat limanı olan İzmir Limanı bu bölümdedir. İzmir limanının gelişmesinde; hinterlandının geniş olması(iç kesimlerle bağlantısının iyi olması) ve çevresindeki tarım alanlarında ticari tarım ürünlerinin yetişmesi etkili olmuştur.

Nüfus yoğunluğu Türkiye ortalamasının üstündedir.

ilk demiryolu Aydın-İzmir arasında yapılmıştır. Bugün Muğla hariç bütün illerinden demiryolu geçmektedir.

Türkiye’nin tek jeotermal enerji santralı Denizli–Sarayköy’dedir.

İlk dokuma fabrikamız Aydın-Nazilli’de açılmıştır.

Türkiye ekonomisine daha çok tarım, sanayi ve turizm yönüyle katkı sağlar.

İÇBATI ANADOLU BÖLÜMÜ

Afyon, Uşak ve Kütahya’yı içine alan bölümdür.

* Karasal iklim etkilidir. Tarım ürün çeşidi azdır. Başlıca tarım ürünleri buğday, arpa, ş.pancarı ve haşhaştır.

* Sanayi gelişmemiştir.
* Nüfus seyrektir.
* Ekonomimize katkısı daha çok tarım ve hayvancılıktır.

KARADENİZ BÖLGESİ

Karadeniz Bölgesi


Coğrafi Konumu:
Bölge, Türkiye’nin kuzeyindedir. İsmini kuzeyindeki Karadeniz’den alır. Bölge, doğuda Gürcistan sınırından başlayarak, batıda Sakarya Ovası ile Bilecik’in doğusunda kadar uzanır.

Türkiye yüzölçümünün % 18'ine sahip olan bölge, bu oranla yüzölçüm bakımından üçüncüdür. Doğu - batı istikametinde en uzun olan bölgemizdir. Bölge, batıdan doğuya doğru yaklaşık 1400 km lik uzunluğa, kuzey - güney istikametinde ise 100 - 200 km arasında değişen genişliğe sahiptir.

Yeryüzü Şekilleri:
Bölgenin yeryüzü şekillerini III.jeolojik devirde Alp kıvrımları sonucu oluşan doğu- batı yönündeki Kuzey Anadolu Dağları ile bu dağlar arasındaki oluklar oluşturmaktadır.

Batıda üç kuşak halinde uzanan bu dağlar kuzeyden güneye doğru; Küre, Bolu-Ilgaz ve Köroğlu dağları şeklindedir. Ortada Canik Dağları ve Doğuda ise iki kuşak halindedir. Bunlar; kuzeyde Giresun-Rize Dağları, güneyde ise Mescit, Kop ve Çimen dağları şeklindedir.

Karadeniz boyunca uzanan dağların yükseltileri batıda 2000 m civarında olup, Orta Karadeniz'de 1000 m'ye kadar inmekte, doğuda ise yükselti 4000 m'ye çıkmaktadır (en yüksek yer Rize’de Kaçkar dağıdır).

Dağların kıyıya paralel uzanması sonucunda kıyılar fazla girintili - çıkıntılı değildir. Küçük koylar hariç, kıyılarda önemli girinti ve çıkıntı yoktur. Bu nedenle Sinop limanı dışında, büyük gemileri barındıracak doğal limandan yoksundur..

Güçlü dalgalar, kıyıda falez oluşumuna neden olur. Kıyılar boyuna kıyı tipi özelliğini taşır. Kızılırmak ve Yeşilırmak ağzında oluşan deltalar dışında, kıyı çoğu yerde diktir.

Bölgenin kuzeye bakan yamaçlarında, yamaç yağışları artmıştır.

Kıyı kesim ile iç kesim arasında önemli iklim farklılıkları ve buna bağlı olarak da tarımı yapılan ürün çeşidinde değişiklikler görülmektedir.

Yağış ve eğimin fazla olması, zeminde killi toprağın bulunması, bölgede heyelanlara yol açar. Heyelan olayının en fazla görüldüğü bölgemizdir.

Dağların yükselti ve doğrultusu, ulaşım, iklim ve tarımsal faaliyetleri de etkiler. Orta Karadeniz dışında ulaşım Zigana (Kalkanlı) ve Kop geçitler gibi önemli geçitlerden sağlanmıştır. Zigana geçidi Trabzon'un gelişmesine neden olmuştur.

Sinop, doğal limana sahip olduğu halde, dağların ulaşımı zorlaştırması nedeniyle diğer liman kentleri kadar gelişmemiştir .

Dağların kıyıya paralel olması tarım alanlarını sınırlandırmıştır. Dağlarda eğimin fazla olması makineli tarımı zorlaştırmıştır. Bölgede hayvan ve insan gücüne halâ ihtiyaç duyulmaktadır.

Dağların geniş yer kaplaması büyük kentlerin kurulmasını önlemiş, kentlerin kıyıda birbirine yakın ve küçük olmasına yol açmıştır.

Toprak Özellikler:
Bölgede, iklime bağlı olarak asit tepkime (reaksiyon) gösteren, koyu renkli, humus bakımından zengin yıkanmış çeşitli topraklar bulunur. Kuzey Anadolu Dağları’nın fazla yağış alan kuzey yamaçlarında boz ve esmer renkte kireçsiz orman toprakları yaygındır. Toprak yüzeyinde kimyasal reaksiyonun fazla olması, toprak katmanlarının kalınlaşmasını kolaylaştırır. Aynı dağların güneye bakan yamaçlarında yağışın azalması ve güneş radyasyonunun artmasıyla kireçli kahverengi orman toprakları bulunur. Batı Karadeniz Bölümü’nde de podzol topraklarına rastlanır.

Akarsu ve Gölleri:
Bölgenin en önemli akarsuları, Çoruh( Türkiye'nin en hızlı akışlı akarsuyudur), Yeşilırmak, Kızılırmak, Bartın(Üzerinde ulaşımın yapılabildiği tek akarsuyumuzdur) ve Yenice (Filyos) çayları ile bir bölümü bölgede yer alan Sakarya'dır.

Kaynağını dağ sıralarının denize dönük yamaçlarından alan akarsular bol yağış ve eğim nedeniyle, gürdür. Ancak küçük dereler halindedir.

Bölgede göller az ve küçüktür. Başlıcaları; Tortum, Sera, Abant ve Yedigöller (heylan set gölleri),

İklim ve Bitki Örtüsü:
Bölgede Karadeniz iklim şartları etkilidir. Her mevsim yağışlıdır. Yıllık sıcaklık farkı azdır. Yazları serin, kışları ılıktır.

Türkiye'nin en fazla yağış alan bölgesi Karadeniz'dir. İl olarak Rize (2400 mm)en fazla yağış alan ilimizdir ( Sebebi güneyindeki yüksek dağların hakim rüzgar yönüne dik olmasıdır.) Yıllık yağış miktarı 1500 mm kadardır.

Dağlar kıyı kesimin nemli havasının iç kısımlara geçmesini engeller Bölgenin kıyı ile iç kesimleri arasında önemli iklim farkları görülür.

Kıyıdan iç kesimlere doğru gidildikçe hem yağış oranı azalmakta, hem de karasallık nedeniyle sıcaklıklar düşmektedir. Karasal iklimin görüldüğü yerlerde yazlar sıcak, kışlar soğuk ve kar yağışlıdır.

Dağların yükselti ve doğrultusu nedeniyle Orta Karadeniz'de denizel iklimin yayılma alanı, Doğu ve Batı Karadeniz'e oranla daha geniştir.

Orta Karadeniz Bölümü'nde dağların iç kısımlardan başlaması nedeniyle yağış miktarında azalma görülür. Yıllık yağış 700 mm'ye kadar iner. Batıya doğru yağışlar tekrar artış gösterir, yıllık 1000 mm'yi geçer.

Doğu Karadeniz'in kıyı kesiminde kış sıcaklık ortalamaları fazla düşmediğinden burada narenciye (turunçgiller) tarımı yapılabilmektedir.

Bölgede dağların denize bakan yamaçları bol yağış aldığından gür ormanlarla kaplıdır. İç kısımlara gidildikçe soğuğa dayanıklı ağaç türleri ile bozkırlar bitki örtüsünü oluşturur. Kıyıdan yamaç boyunca yükseldikçe sıcaklığın düşmesine bağlı olarak bitki örtüsünün değiştiği görülür. Kıyıdan 800 metre yüksekliğe kadar olan alanda yayvan yapraklı ağaçlar, 800 - 1500 metre arasında karışık yapraklı ,1500-2000 metreye kadar olan alanda iğne yapraklı ağaçlar, 2000 metreden sonra ise dağ çayırları görülmektedir.

Bölgenin yağış dağılışında hakim rüzgâr gönü ile yamaçların konumu ve yükseltisi en önemli etkenlerdir. Batı Karadeniz ile Doğu Karadeniz'in yıllık ortalama yağış miktarının Orta Karadeniz'den fazla olmasında; Batı ve Doğu Karadeniz'de kıyının hakim rüzgâr yönüne dik uzanması ve yükseltinin artması rol oynar. Kıyılardaki yağış miktarının fazla ve düzenli oluşuna bağlı olarak; Akarsuların debileri yüksektir. Tarımda sulama fazla gerekmez ve nadas tarımı çok az görülür. Orman alanları geniştir.Orman yangınları görülmez.
Nüfus ve Yerleşme:
Bölgede 2000 nüfus sayımına göre 8 439 213 kişi yaşamaktadır. Nüfus yoğunluğu Türkiye ortalamasının altındadır. Fakat Orta ve Doğu Karadeniz bölümlerinin özellikle kıyı kesimlerinde nüfus yoğunluğu fazladır.

Doğal koşullar nedeniyle nüfusun büyük bölümü kıyıda toplanmıştır. İç kısımlar kıyılar kadar yoğun nüfuslu değildir.

Kıyı ovaları, maden ve endüstri bölgeleri yoğun nüfusludur. Bölgede doğal koşullar nedeniyle şehirleşme oranı düşüktür.

Bölgede genel olarak dağınık yerleşme görülür

Bölge nüfusunun yaklaşık %70'i kırsal kesimde oturur. Türkiye genelinde en fazla kırsal nüfusa sahip bölgedir. En önemli şehir merkezleri kıyı şeridindedir. Bunlar Samsun, Zonguldak ve Trabzon'dur. Bölgedeki tarım alanlarının sınırlı oluşu, hızlı nüfus artışı, endüstrinin gelişmemesi, açık deniz balıkçılığının yapılamayışı, bölgeden diğer bölgelere (özellikle Marmara'ya) yoğun göçlere neden olmaktadır.

Diğer bölümler göç verirken Batı Karadeniz göç almaktadır. Sebepleri: Ereğli-Zonguldak taşkömürü havzalarının varlığı, Karabük ve Ereğli'de demir -çelik endüstrisinin gelişmesidir.

Orta Karadeniz Bölümü dışında iç kesimler seyrek nüfusludur. Orta Karadeniz'de ise, küçük ovaların iç kesimlerde de yer alması nüfusun kıyı ile dengelenmesini sağlamıştır.

Bölgede iç kesimlerde toplu, kıyıda dağınık yerleşme görülür. Yurdumuzda dağınık yerleşmenin en fazla görüldüğü bölge Karadeniz Bölgesi , bölüm ise Doğu Karadeniz Bölümüdür.Bu durum yağışın bol, arazinin engebeli olması ve tarım alanlarının dağınık olmasından kaynaklanır.

Tarım:
Her mevsim yağış görülmesi, yaz kuraklığı isteyen (buğday, arpa, yulaf, çavdar, mercimek, pamuk) ürünlerin yetişmesini önlemiştir. Kıyı kesimde tahılın yerini mısır almıştır.

Kış mevsiminde Doğu Karadeniz'de kış ılıklığı fındık, çay, turunçgil, zeytin gibi ürünlerin yetişmesini kolaylaştırmıştır. İç bölgelerde yağış azlığı orman örtüsünün azlığına, tahıl ve şekerpancarı gibi ürünlerin öne çıkmasına yol açar. Bölgede çalışan nüfusun %70'i geçimini tarımdan sağlamaktadır. En verimli tarım arazileri kuzeye bakan yamaçlarda görülür.

Bölgede Yetişen Başlıca Tarım Ürünleri:


Fındık : Trabzon, Giresun ve Ordu başlıca üretim alanlarıdır. Türkiye toplam üretiminin % 83'ü bölgeden karşılanır.

Çay : Giresun'dan Gürcistan'a kadar olan kıyı şeridinde yetiştirilir. Rize çevresinde yoğunlaşır. Türkiye toplam çay üretiminin %100'ü bu bölgeden karşılanır. Tabii ekim alanı en dar olan ürünlerimizdendir.

Tütün : Daha çok Orta Karadeniz Bölümü'nde (Samsun, Amasya ve Tokat çevresi) yetiştirilir. Ayrıca Batı Karadeniz'de Düzce dolaylarında da üretimi yapılır. Türkiye toplam tütün üretiminin %15'i bölgeden karşılanır.

Mısır : Bütün kıyı boyunca yetiştirilir. Halkın temel besin maddesi olduğu için bölge ticaretinde önemi yoktur.

Elma : Bölgede Amasya başta olmak üzere Kastamonu ve Tokat çevresinde yetiştirilir.

Şekerpancarı: Amasya, Tokat, Kastamonu çevresinde tarımı yapılmaktadır.

Keten-kenevir: Kastamonu başta olmak üzere Sinop, Zonguldak çevresinde tarımı gelişmiştir.

Soya Fasulyesi: Ordu- Giresun çevresinde tarımı yapılmaktadır.

Zeytin: Soğuktan korunmuş Çoruh vadi oluğunda ( Artvin -Yusufeli) tarımı yapılır.

Turunçgiller: Kış ılıklığı sebebiyle Rize çevresinde tarımı yapılır.

Kivi: Son yıllarda Rize ve Trabzon çevresinde tarımı yapılmaya başlamıştır.

Hayvancılık:
Bölgede hayvancılık faaliyeti önemli bir ekonomik etkinliktir. Kıyı kesiminde bitki örtüsünün gür olması, yüksek dağ çayırlarının bulunması ve arazinin engebeli olması ve nemli iklim nedeniyle büyükbaş hayvancılık yapılır.

Büyük baş hayvancılık ön plandadır.

Bölgenin kuzeyindeki Karadeniz, balık potansiyeli bakımından zengindir. Türkiye balık üretiminin yaklaşık % 80'i Karadeniz'den karşılanır. Son yıllarda aşırı avlanma ve denizin kirlenmesi nedeniyle balık üretiminde düşme görülmüştür. Karadeniz'de 200 m den daha derinlerde zehirli gazlar sebebiyle canlı hayatı yoktur.

Küçükbaş hayvancılık bölgenin iç kesimlerindeki ovaların kenarlarında yaygındır.

Arıcılık faaliyetleri de bölgede gelişmiştir.

Özellikle Rize-Anzer yöresinin balları çok ünlüdür. 

Sanayi:
Demir - çelik : Divriği (Sivas)'den çıkarılan demir cevheri, Samsun limanı vasıtasıyla taşınarak Karabük ve Ereğli'deki fabrikalarda işlenir.

Bakır : Murgul (Artvin)'daki bakır cevheri, bu yörede kurulan bakır fabrikasında işlenir. Küre (Kastamonu)'de çıkarılan bakırlar ise Samsun bakır işletmelerinde işlenir ( Sebebi Samsun'un iç kesimlere olan bağlantısının kolay sağlanmasıdır).

Şeker : Karadeniz Bölgesi'nde üretilen şekerpancarı Turhal (Tokat), Suluova (Amasya) ve Kastamonu şeker fabrikalarında işlenir.

Tütün : Karadeniz'in, özellikle Orta Karadeniz Bölümü'nün tütünleri, Samsun ve Tokat'taki sigara fabrikalarında işlenir.

Fındık İşleme : Giresun çevresinde gelişmiştir.

Çay : Rize ve yöresinde toplanmıştır.

Kağıt : Aksu ( Giresun), Çaycuma (Zonguldak) ve Taşköprü (Kastamonu) da bulunmaktadır.

Kereste-tomruk : En fazla Batı Karadeniz Bölümünde gelişmiştir ( Sinop, Bartın, Zonguldak, Bolu, Düzce ve Kastamonu çevresinde).

Bölge, maden kömürü, bakır, orman ve deniz ürünleri, çay, fındık, tütün, demir - çelik, keten - kenevir, pirinç, soya fasulyesi bakımından ülke ekonomisine önemli bir katkı sağlar.

Yer şekillerinin ulaşımı engellemesi, doğal limanlardan yoksun olması, ana ulaşım yollarına sapa kalması. Karadeniz Bölgesi'nin gelişimini yavaşlatmıştır.

Yeraltı Zenginlikleri:
Taşkömürü : Ereğli - Zonguldak havzasından çıkarılır. Önemli bir kısmı demir-çelik üretiminde enerji kaynağı olarak kullanılır. Ayrıca Çatalağzı Termik Santralinde de taşkömürü kullanılmaktadır.

Bakır : Murgul (Artvin), Küre (Kastamonu)'de çıkarılmaktadır.

Linyit : Merzifon (Amasya) ve Havza (Samsun) çevresinden çıkarılmaktadır.

Manganez: Demirin sertleştirilmesinde kullanılır. Zonguldak-Ereğli ve Artvin-Borçka çevresinde çıkarılır.
Turizm:
Karadeniz Bölgesi'nin turizm potansiyellerinin başında tabii güzellikler gelir. Karadeniz kıyıları çok çeşitli bitki ve ağaçlar ile bunların oluşturduğu manzaralara sahiptir. Yaylacılık faaliyetleri son yıllarda gelişen turizm faaliyetlerinden biridir.

Bolu Kartalkaya'da ve Ilgaz Dağları'nda kış turizmi yaygındır. Abant gölü ile Yedigöller çevresindeki sayfiye yerleri, Bolu, Düzce, Kızılcahamam kaplıcaları, Amasra, Cide, Sinop Trabzon (Sümela Manastırı) ve Amasya'da (Kral mezarları) yer alan tarihi eserler Karadeniz Bölgesi'nin turizm potansiyellerini oluşturur.

Çoruh nehrinde rafting yapılmaktadır.

Her mevsim yağışlı olmasından dolayı deniz turizmi gelişmemiştir.
BÖLÜMLERİ;


DOĞU KARADENİZ BÖLÜMÜ:

Gürcistan sınırından başlayarak Ordu'nun doğusundaki Melet çayına kadar uzanır. Karadeniz'in en dağlık ve yükseltisinin en fazla olduğu bölümüdür.

En fazla yağış alan, kıyı ile iç kesim arasında farklılığın en fazla olduğu bölümdür.

Heyelan olayının en fazla olduğu bölümdür.

Tarımda makinalaşmanın en az geliştiği bölümdür.

Kırsal nüfusun ve dağınık yerleşme şeklinin en fazla olduğu bölümdür.

Bölümün en gelişmiş kentleri Rize ve Trabzon'dur. Doğu Karadeniz'in Türkiye ekonomisine en önemli katkıları tarım alanındadır.

ORTA KARADENİZ BÖLÜMÜ:

Melet çayından Sinop'un doğusuna kadar uzanır. Doğu Karadeniz Bölümü'ne göre güneye daha fazla sokularak Tokat ve Çorum illerinin büyük bölümleri ile Amasya ilinin tamamını içine alır.

Yer şekilleri Doğu ve Batı Karadeniz'e oranla daha sadedir. Dağların yükseltisi azalmış ve dağlar içeriye çekilmiş durumdadır. Bunun sonucunda tarım alanları ve ulaşım çok gelişmiştir. En gelişmiş şehri Samsun'dur.

Bölgenin en az yağış alan, kıyı ile iç kesim arasında farklılığın en az olduğu bölümdür.

Türkiye ekonomisine katkısı daha çok tarım alanındadır.

BATI KARADENİZ BÖLÜMÜ:

Kızılırmak deltasının batı kenarından başlayıp Adapazarı ve Bilecik'in doğusuna kadar uzanır. Bölüm genel olarak dağlıktır.

En gelişmiş şehri Zonguldak'tır. Orman ürünleri ve ormancılık önemli gelir kaynağıdır. Bolu ve Düzce çevresinde çok sayıda kereste fabrikası bulunmaktadır. Zonguldak çevresi maden çıkarımı, Ereğli -Karabük çevresi maden işletmeleri ile Türkiye ekonomisine önemli katkıda bulunur.

Batı Karadeniz'in en önemli katkısı ise maden çıkarma ve işleme alanındadır.



İÇ ANADOLU BÖLGESİ

Coğrafi Konumu;

İç Anadolu Bölgesi, Anadolu'nun orta kısmında yer alan Türkiye'nin yedi coğrafi bölgesinden biridir. Bu konumu sebe­biyle "Orta Anadolu" da denir. İç Anadolu Bölgesi'nin yüz ölçümü 151.000 km² olup bu alan Türkiye praklarının %20'sini kaplar. Doğu Anadolu'dan sonra ikinci büyük bölgemizdir. Güneydoğu Anadolu Bölgesi dışında diğer bölgelerin hepsiyle komşudur. Aynı zamanda ülkemizde "tahıl ambarı" olarak da anımsanır.
İlleri

İç Anadolu Bölgesi İl merkezleri baz alındığında İç Anadolu Bölgesi sınırları içinde yer alan iller şunlardır:
Ankara,Aksaray, Çankırı, Eskişehir, Karaman, Kayseri, Kırıkkale, Kırşehir, Konya, Nevşehir, Niğde, Sivas, Yozgat, Çorum
Bölümleri

Konya Bölümü

Bölgenin ortasında geniş bir kapalı havza vardır. Bura­da büyük ovalar, plato düzlükleri, Tuz Gölü, Akşehir ve Eber gölleri ile Karacadağ ve Karadağ volkanik dağları bulunur. Türkiye'nin en kurak bölümüdür. Nüfus bakımından bölgenin en tenha bölümüdür. Halk tarım ve hayvancılıkla uğraşır. Ülkenin en önemli tahıl alanlarından birisidir. Konya, Aksaray ve Karaman bölümde yer alan illerdir. Tuz gölü burda bulunmaktadır. Derinliği az olup yazları kurak olduğu için daha da azalmaktadır. Ülkenin tuz ihtiyacının önemli kısmı buradan karşılanır.

Yukarı Sakarya Bölümü

Bölgenin kuzeybatı kısmını meydana getirir. Orta Kızılırmak boylarından İçbatı Anadolu'ya kadar uzanır. Yer şekilleri daha engebeli, iklimi biraz daha nemlidir.

Yıllık yağışlar 400 mm civarındadır. İklim ve ula­şım koşullarının elverişli olması nedeniyle, böl­genin en yoğun nüfuslu bölümüdür. Bölge nüfusunun yarıya yakını bu bölümdedir.

Batı Anadolu'yu iç bölgelere bağlayan yolların geçtiği önemli bir yerdedir. Bölümde Eskişehir ve Ankara illeri yer alır. Bölümde Köroğlu,Sivrihisar,Elmadağ,Sündiken ve İdrisdağı yer alır.Ankara yakınlarında Eymir ve Mogan gölleri vardır.

Bölümde karasal iklim görülür. Kışları çok soğuk yazları ise sıcak ve kurak geçer.Bölümde yetiştirilen ürünler,şeker pancarı,arpa,buğday,baklagiller,sebze ve meyveyetiştirilir.yeraltı zenginliği ise linyit ve bor mineralleridir.bölümde küçükbaş hayvancılık yaygın olarak yapılır. bölümün turzim değerleri,Çankaya köşkü,Yunus Emre türbesi, eski TBMM binası,Anıtkabir,Atatürk Orman Çiftliği(AOÇ),Anadolu Medeniyetleri Müzesi,Gordion

Orta Kızılırmak Bölümü

İç Anadolu'nun, Çankırı'dan Toroslar'a kadar uzanan, içine Kızılırmak yayını alan kısmıdır. Alan bakımından bölgenin en büyük bölümüdür. Kuzey kesimi daha engebelidir. Güney kesiminde plato ve ova düzlükleri yaygındır. Ortada ise geniş Kızılırmak platosu bulunur. Erciyes volkanik dağı bu bölümde yer alır.

Tarım alanlarının oranı verimli volkanik topraklarla kaplı güney kesimden daha yüksektir. İç Anadolu'da kırsal nüfus yoğunluğunun en fazla olduğu bölümdür. Kayseri, Niğde, Nevşehir, Kırşehir, Yozgat ve Kırıkkale bölüm içinde yer alan illerdir.

Bölüm İç Anadolu Bölgesi'nin orta kesiminde yer alır.Güneyinde Hasan, Erciyes, Merlendiz sönmüş volkanlar bulunur.Bölümde kuzey daha engebelidir.Bölümde bozok platosu geniş yer tutar.Bu bölümde nüfus yogundur orta kızılırmak bolumunde karasal ıklım etkılıdır yazlar sıcak ve kurak kıslar ise soguk ve kar yagıslıdır.Genellikle bu bölüm bozkırlarla kaplıdır.Kızılırmak bolumun en önemli akarsuyudur.Bu bolumde Kayseri en büyük yerlesim birimidir.Ayrıca bu bolumde halı, seker, meyve suyu, sucuk ve pastırma fabrikaları bulunur.En önemli ekonomık gelir tarımdır.tiftik keçisi ve koyun besiciligide yaygındır

Yukarı Kızılırmak Bölümü

Bu bölüm Kızılırmak'ın, Karadeniz Bölgesi ile Doğu Anadolu arasına sokulan yukarı çığırını kaplar. İç Anadolu'nun en küçük, en engebeli bölümüdür.Ortalama yükselti 1300-1650 metre arasındadır.

Dağlarla kuşatılmış bir havza görünümündedir. En­gebeli olduğu için tarım alanlarının oranı daha düşüktür. Nüfusu sık, kentleşme oranı yüksektir. Bölgenin kışın en soğuk bölümü burasıdır. Bölümde Sivas ili bulunmaktadır
Bölgenin Genel Özellikleri;

Bölge, yeryüzü şekilleri bakımından sade bir görünüme sahiptir. Yer şekilleri çeşitlilik göstermez. Engebe­li araziler fazla olmadığı için, kara ve demiryolu ulaşı­mına oldukça elverişlidir. Bölgenin çoğu yerinde ge­nellikle 1000 m yükseltiye sahip düzlükler bulunur. En alçak yerleri olan Sakarya ve Kızılırmak vadilerindeki yükselti 700 m civarındadır.

Bölgenin güneyinde Kuzeydoğu-güneybatı doğrultusunda uzanan dağlar volkanik kökenli dir. Başlıcaları; Hasandağı, Karacadağ, Karadağ, Erciyes Dağı ve Melendiz Dağları'dır. Bölgedeki kıvrım dağları ise doğuda geniş bir alan kaplar. En önemlileri, Ak dağlar, Hınzır Dağı, Tecer Dağı ve Yıldız Dağları'dır.

Platolar en fazla bu bölgemizde yer alır. Batıda Haymana ve Cihanbeyli, güneyde Obruk, doğu­da da Bozok (Kızılırmak) plâtolarıyla, Ege Bölgesi sınırı boyunca Yazılıkaya (Bayat) ve Doğu Anado­lu Bölgesi sınırı boyunca da Uzunyayla gibi platolara sahiptir. Tuz Gölü çevresi Türkiye'nin en büyük kapalı havzasıdır.

İç Anadolu'nun bazı ovaları oldukça geniştir. Konya ovası, Türkiye'nin en büyük ovasıdır. Eski bir göl tabanıdır. Geniş ovalardan diğeri Tuz Gölü'nün gü­neyindeki Aksaray Ovası'dır. Haymana platosunun batısındaki Yukarı Sakarya Ovası da geniş alan kaplar. Küçük ovalar olan Eskişehir, Ankara, Kay­seri ve Develi ovaları, platolar arasındaki çukurluklarda yer almaktadır.

İç Anadalu Bölgesi'nin Orta Kızılırmak bölümü geniş çaplıdır. Bu bölgedeki dağlar sönmüş yanar dağlardandır. Kışın yağışlı yazın ise sıcaktır. Doğal bitki örtüsü bozkırdır. Buğday, arpa ve şeker pancarı yetiştirlir.

Kırıkkale'de Orta Doğu Petrol Rafinerisi bulunmaktadır.
Akarsu ve Gölleri;

İç Anadolu Bölgesi'nin en önemli akarsuları Kızılırmak, Sakarya Nehri, Porsuk ve Delice çayları­dır. Bu bölge akarsuları kapalı havzada akan sel rejimli akarsulardır. İlkbahar yağışlarıyla taşar, ya­zın kuruyacak hale gelir.

İç Anadolu Bölgesi'nin güney kesimleri sularını deniz­lere gönderemez. Bu nedenle kapalı havzalar geniş bir alan kaplar. Kapalı havzaların geniş olanları, Kon­ya Ovası, Tuz Gölü ve Akşehir - Eber gölleri çevre­sinde yer alır. Seyfe Gölü, Sultan Sazlığı (Yaygölü) gibi küçük kapalı havzalar da bulunmaktadır. İç Ana­dolu Bölgesi'nin büyük bir bölümü sularını Kızılırmak, Sakarya ve Yeşilırmak'ın kolu olan Çekerek suyu sa­yesinde Karadeniz'e gönderir. Güneydoğusundaki Uzunyayla yöresi, sularını Seyhan'ın kolu olan Zamantı suyu sayesinde Akdeniz'e gönderir. Sel rejimli akarsuların en fazla bulunduğu bölgedir.

Bu göl buharlaşmanın etkisiyle yazın büyük ölçüde kurumakta­dır. Tuz Gölü, tektonik oluşumludur. Derinliği fazla de­ğildir. Gölün alanı kışın ve ilkbaharda fazla alan kapla­dığı halde, yazın buharlaşma ve beslenme yetersizli­ğinden dolayı kapladığı alan azalır. Tuz ihtiyacımızın %30'unu karşılar. Diğer önemli gölleri ise Akşehir, Eber, Ilgın (Çavuşçu), Tuzla, Seyfe, Mogan ve Sultanısalak-i mekip gölleridir. Sakarya nehri üzerinde ise Sarıyar ve Gökçekaya barajları bulunur.
İklim ve Bitki Örtüsü;

Bölgenin çevresi yüksek dağlarla çevrili olduğundan, denizlerin nemli ılıman havası bölgeye sokulamaz. Bu nedenle bölgede, yazları sıcak ve kurak, kışları soğuk ve kar yağışlı karasal iklim hakimdir. Bölge­de, doğuya doğru gidildikçe yüksekliğin artmasına bağlı olarak karasallık derecesi artar ve kış sıcak­lıkları çok düşük değerlere ulaşır.

İç Anadolu, ülkemizin en az yağış alan bölgesi­dir. Ortalama yağış 400 mm civarındadır. Bölge, en fazla yağışı ilkbahar aylarında sağanak halinde alır. En kurak mevsim yazdır. Yazların kurak olması ve yaz kuraklığının erken başlaması sebze türü bitkiler üzerinde olumsuz etki yapar. Bölgenin ve ülkemizin en az yağışlı yeri Tuz Gölü çevresidir(320 mm).

Yağışların azlığı bölgenin deniz etkisine kapalı olmasından kaynaklanmaktadır. Denizden gelen nemli hava kütlesi, nemini, dağların denize bakan yamaçlarında yağış halinde bırakır. İç Anadolu Bölgesi'ne doğru eserken artık kurudur.

Bölgede görülen yağışlar konveksiyonel ve cephe­sel kökenlidir. Kırkikindi adı da verilen konveksiyonel yağışlar İlkbaharda yaygındır.

Bozkır, ilkbahar yağmurlarıyla yeşeren, birkaç ay yeşil kalan, yaz sıcaklığı ile sararan ot topluluğudur.

İç Anadolu Bölgesi ülkemiz ormanlarının %7 sini kaplayarak bölgeler arasında 6. sırada yer alır. Ovaları şunlardır: Kayseri, Konya, Ereğli, Aksaray, Sakarya, Eskişehir, Ankara, Develi, Nevşehir, Kırşehir, Sivas.
Tarım ve Hayvancılık;

Bölge ekonomisinin temeli tarıma dayanır. Ekili - dikili alanların oranı bakımından Marmara Bölgesi'nden sonra ikinci sırada yer alır. Çalışan nüfusun büyük bir kısmı tarımla uğraşır.

Türkiye'nin en önemli tahıl üretim bölgesidir.

İklimin yarı kurak karakterine rağmen, çok geniş alanlar tarıma ayrılır. Bölgenin tarımı iklim şartlarına bağlıdır. Özellikle ilkbahar yağışlarının yetersizliği veya gecikmesi, tahıl üretiminde önemli dalgalanmalar meydana getirir, iklim yarı kurak olduğu için nadas ihtiyacı duyulur. Tarımın en önemli problemi sulamadır. Bu amaçla büyük sulama kanallarının (barajların) yapılması ve yeraltı suyundan yararlanılması gerekir. Ekonominin temeli tarım ve hayvancılığa dayanır. Türkiye'de ulusal gelirin %20'sini bu bölge sağlamaktadır.

Bölgede küçük baş hayvancılık ön plandadır...

Tarım ürünleri içinde tahıllar başta gelir. Türkiye genelinde tahıla ayrılan toprakların yarıya yakını bu bölgededir. Yer şekilleri ve iklim koşulları tahıl tarımını öne çıkarır. Düzlüklerin geniş yer kapla­ması makineli tarımı kolaylaştırmıştır.

Bölgenin sulanabilen bölümlerinde şeker pancarı tarımı yapılır. Buğday, şeker pancarı ve elmanın en fazla üretildiği bölgedir. Şeker pancarının özellikle Konya, Ankara, Eskişehir, Kayseri ve Niğ­de gibi şeker fabrikalarının bulunduğu yerlerde ekimi yapılır.

İlkbahar yağışı ve yaz kuraklığı tahıla uygun ortamı oluşturmuştur. Türkiye'nin tahıl ambarıdır. Sulanabilen arazinin azlığı buğday ekim alanlarının ge­niş olmasına yol açmıştır. Bölgede buğday nadas yöntemiyle yetiştirilir. Alan bakımından nadasa bı­rakılan toprakların en fazla olduğu bölgemizdir.
Yeraltı Zenginlikleri;

Bölgenin önemli yeraltı zenginlikleri, linyit, krom, lületaşı, tuz ve bor mineralleridir.

Krom : Sivas, Eskişehir ve Kayseri'de çıkarılır.
Kayatuzu : Kırşehir ve Çankırı dolaylarında çıkarılır.
Linyit: Sivas'ta çıkarılır.
Çinko ve Demir: Sivas ve Ereğli'de çıkartılır.
Civa: Konya Sarayönü'nde çıkartılır.
Tuz: Tuz Gölü'nden elde edilir.Ayrıca: Sivas ve Tunceli dolaylarında çıkartılır.
Lületaşı: Eskişehir'de çıkarılmaktadır. Hediyelik eşya yapımında kullanılır.
Bor mineralleri: Neredeyse bütün bölgede çıkartılmaktadır.
Sanayi;

Sivas'ta: Lokomotif, besin, motor, çimento ve inşaat malzemeleri sanayii ile devlet demir yollarının tren, vagon imalatı yapan TÜDEMŞAŞ fabrikası vardır. Uşak'ta:şeker fabrikası bulunur.

Ankara'da : Dokuma, besin, tarım araçları, çimento ve mobilya sanayii,

Konya'da : Tarım araçları, besin, motor, çime nto, süt ürünleri ve inşaat malzemeleri sanayii, Çumra Şeker Fabrikası(tam teşekküllü)

Kayseri'de : Halıcılık, meyve suyu, pamuklu dokuma, pastırma ve sucuk üretim merkezleri

Kırıkkale'de : Orta Anadolu petrol rafinerisi, silah fabrikası, demir-çelik endüstrisi

Eskişehir'de : Besin, yem, çimento endüstrisi ile devlet demir yollarının bakım tesisleri bulunur.
Nüfus ve Yerleşme;

İç Anadolu Bölgesi, 1997 nüfus sayımına göre yaklaşık 10,5 milyon kişilik nüfus büyüklüğüyle Marmara Bölgesi'nden sonra ikinci sırayı alır. Bu bölgenin nüfus yoğunluğu 64 kişi/km² dir. (1997 yılına göre, Türkiye'nin ortalama nüfus yoğunluğu 81 kişi/km² İç üfusu, bölgenin doğal koşulları­nın etkisine bağlı olarak, daha çok komşu bölgelere yakın yerlerdeki dağ eteklerinde yoğunlaşır. Bunun nedeni, sözü edilen kesimlerin daha yağışlı olması ve su kaynaklarının bol olmasıdır.

Bölgedeki ovaların aldığı yağışın az olması, nüfuslanma ve yerleşmeyi engellemiştir. Düz ovalık ke­simde nüfus yoğunluğu dağ eteklerine göre azdır.

Bölgede Toplu yerleşme görülür...Nedeni su kaynaklarının yetersiz olması ve tarım arazilerinin çok geniş alan kaplaması...

Toplu köy niteliğindeki kırsal yerleşme birimleri ile kentler dağ etekleri boyunca dizilidir. Bölge nüfusu­nun %62'si, nüfusu 10.000'den fazla olan ve kent sayılan yerleşme birimlerinde yaşamaktadır. Tarım alanları geniş olmasına karşın nüfusun %38,44'ü kırsal kesimde yaşar. Tarım alanlarının geniş olması, tarımsal nüfus yoğunluğunun düşük olmasına yol açar. Nüfusun dağılışı, yağış dağılışına benzerlik gösterir.

Bölgede en fazla nüfuslanmış bölüm, Yukarı Sakarya'dır. Bu bölümün yoğun nüfuslanmasında, endüstri faaliyetleri ile Ankara'nın başkent olması önemli rol oynar. Konya ve Tuz Gölü civarları nüfus yoğunluğunun az olduğu yerlerdir.

MARMARA BÖLGESİ

Coğrafi Konumu;

Marmara Bölgesi ülkemizin kuzeybatı köşesinde yer alır. Ülke yüz ölçümünün %8,5'i ile altıncı büyük bölgemizdir. Yaklaşık olarak 66.000 km² alan kaplar. Karadeniz, Marmara ve Ege olmak üzere üç denize komşudur. İstanbul ve Çanakkale boğazları bu bölgede yer alır. Hem Asya, hem de Avrupa kıtasında yer alır.


Yeryüzü Şekilleri;

Türkiye'nin ortalama yükseltisi en az olan bölgesidir. Marmara Bölgesi'nin en önemli yükseltisini, güneyde Samanlı Dağları, Trakya kesiminde Karadeniz boyunca uzanan Yıldız Dağları ve güneydeki Uludağ oluşturur. Bu dağlar orta yükseltidedir. Bölgenin en yüksek dağı ise 2543 metre ile Uludağ'dır. Bölgenin en önemli düzlükleri ise Trakya'daki Ergene Havzası, Anadolu yakasındaki Sakarya ve Bursa ovaları ile güneydeki geniş plato alanlarıdır.

Yer şekillerinin sade olması nedeniyle ulaşım kolaydır. Güney Marmara kıyıları girintili - çıkıntılıdır. Erdek, Bandırma, Gemlik ve İzmit körfezleri önemli girintilerdir.

Kapıdağ Yarımadası tombolo özelliği gösterir.

Kuzey kıyıları dik yalıyarlardan (falezler) meydana geldiği için bu kıyılarda fazla girinti – çıkıntı yoktur. Boğazlar, eski akarsu yataklarının daha sonra sular altında kalması ile oluşmuş ria tipi kıyı özelliği gösterir.

Toprak Özellikleri;

Trakya’nın kuzeyinde, Kocaeli Yarımadası’nda, Güney Marmara’nın doğusu ve güneyinde, asitli, koyu renkli ve organik madde bakımından zengin topraklar bulunur. Ergene çayı havzası ile Güney Marmara Bölümü’ndeki ovalarda vertisol topraklar, Trakya’nın batısı Gelibolu ve Biga Yarımadası çevresinde ise rendzina adı verilen kireçli topraklar yer alır.

Akarsu ve Gölleri;

Sakarya'nın aşağı kesimi,Meriç nehri, Susurluk ırmağı,başlıca akarsuları oluştururlar. Bölgenin yükseltisinin az olması, akarsuların akış hızını azaltır. Bu nedenle bölge akarsularının enerji potansiyeli azdır. Ayrıca akarsuların yatak derinliklerinin azlığı ve yüzey şekillerinin elverişli olmaması, baraj yapımını zorlaştırır. Bu nedenle Marmara Bölgesi'nin, hidroelektrik üretimindeki payı azdır.

Marmara Bölgesi'nin Anadolu yakasında yer alan akarsuları kıyıda delta oluşturamaz. Çünkü.Döküldükleri yerlerde kıyı akıntıları fazladır.

Yatak eğimlerinin az olmasına bağlı olarak taşıdıkları alüvyonların büyük bir bölümünü alçak kıyı ovalarında bırakmışlardır.

Bölgedeki Ulubat, İznik ve Sapanca gölleri tektonik kökenlidir. Büyük ve Küçük Çekmece ve Durusu (Terkos) gölleri ise kıyı set gölüne örnektir.

İklim ve Bitki Örtüsü;

Marmara Bölgesi ikliminin en önemli özelliği bir geçiş iklimi karakteri göstermesidir. Bölgeye ortalama 600 - 700 mm yağış düşmektedir. Yıllık ortalama sıcaklığı ise 15-16 °C dir.

Trakya'da karasal iklim özellikleri görülür. Yıldız Dağları Karadeniz'in nemli havasının iç kısımlara girmesini engeller. Balkanlar üzerinden gelen nemli hava kütlesi, nemini Balkan Dağları'nda bıraktığından, Trakya'ya nemden yoksun ve kuru olarak eserler.

Balkanlar'dan gelen hava kütleleri Marmara Denizi üzerinden geçerken nem alır. Bu nemi Güney Marmara kıyılarına taşır. Dolayısıyla Güney Marmara'nın denizel iklime sahip olmasını sağlar.

Yıldız Dağları'nın Karadeniz kıyılarına bakan bölümü hariç Trakya'nın tabii bitki örtüsü bozkırdır.

Kocaeli platosunda bozulmuş Karadeniz iklimi görülür. Yazlar Karadeniz iklimine göre daha sıcak, kışlar daha soğuktur. Yazlar yağışlı olmakla beraber, maksimum yağış kışın düşer. Bölgede Karadeniz kıyıları boyunca ormanlar görülür.

Güney Marmara'da kışların ılık geçmesi zeytin yetiştirilen alanların yaygınlaşmasını sağlamış, yazların sıcak ve kurak geçmesi pamuk tarımını kolaylaştırmıştır.

Bol yağış alan yerler ormanlarla kaplı iken, yağış miktarının azaldığı yerlerde stepler görülür. Kuzey Marmara'da ormanlar, Trakya'da stepler, Güney Marmara'da ise maki bitki örtüsü yaygındır

Marmara Bölgesi Türkiye ormanlarının % 13'üne sahiptir. Bölgeler arasında orman oranı bakımından 4. sırada yer alır. 

Nüfus ve Yerleşme;

Bölge küçük olmasına karşın nüfusu en fazla olan bölgemizdir. Nüfus yoğunluğu Türkiye ortalamasının üstündedir.

Kent nüfusu en fazla olan bölgemizdir. Nüfusun özellikle yoğunluk kazandığı yer Çatalca - Kocaeli Bölümü'dür. Sanayi sektöründe çalışan nüfusun en fazla olduğu bölgemizdir. Diğer bölgelerden en fazla göç alan bölgemizdir.

Bursa, tarım, sanayi ve turizmin geliştiği ülkemizin beşinci büyük kenti konumundadır. Adapazarı, gelişmiş sanayisi ve verimli tarım alanlarıyla yoğun nüfusludur. Balıkesir, Çanakkale, Edirne ve Tekirdağ orta nüfuslu kentlerdir. Bölgede en seyrek nüfuslu bölüm Yıldız dağları bölümüdür. Sebebi; yer şekillerinin engebeli olmasıdır.

Tarım;

Türkiye'de bölge yüzölçümüne göre, ekili - dikili alanın en fazla olduğu bölge Marmara Bölgesi'dir. Buna yol açan faktör, arazinin fazla engebeli olmaması, düzlüklerin geniş yer kaplaması ve makineli tarımın yaygın olmasıdır. Bölgede tarımın gelişmesinde ulaşım kolaylığı, sulamanın yaygınlığı, tüketici nüfusun fazla olması rol oynar.

Bölgede aynı anda, üç değişik iklim tipinin görülmesi, tarım ürün çeşidini artırmıştır.

Marmara Bölgesi'nde ekili dikili alanların oranının fazla olmasına karşın, bölgenin nüfusunun fazla olması diğer bölgelerden de tarım ürünü almasına neden olur.

Bölgede yetiştirilen başlıca tarım ürünler;

Zeytin : Bölgenin özellikle Akdeniz iklimi etkisi altındaki güney kıyılarında yetiştirilir. Özellikle Gemlik zeytinleri ülkemizin en kaliteli sofralık zeytinlerini oluşturur.

Pamuk : Bölgede yaz yağışlarının azaldığı güney kesimde özellikle Balıkesir yöresinde yetiştirilir.

Tütün : Bölgenin çeşitli yörelerinde üretimi yapılmakla beraber, kaliteli tütünler Adapazarı ovasında yetiştirilir.

Ayçiçeği : Türkiye'de en yoğun olarak bu bölgede yetiştirilir. Özellikle Trakya'nın iç kısımlarında Ergene Havzası 'nda yetiştirilmektedir.

Şeker pancarı : Şeker fabrikalarının bulunduğu Alpullu, Adapazarı ve Susurluk çevresinde sulanabilen alanlarda üretilir.

Buğday : Bölgenin hemen hemen her tarafında yetiştirilir. Çeşitli endüstri bitkileri ile (özellikle şekerpancarı) nöbetleşe ekilir.Bölgeye düşen ortalama yağışın yeterli olmasından dolayı sulanamayan, topraklarda da ekimi yapılmaktadır.

Pirinç : Ülkemiz pirincinin yarıdan fazlası bu bölgeden elde edilir. Özellikle Ergene ve Meriç ırmağı çevresinde yetiştirilmektedir.

Mısır: Özellikle Doğu Marmara ve Trakya'da yetiştirilmektedir.

Bölgede çeşitli tarım ürünleri yetiştirilmesine hatta bazı ürünlerde önde olmasına karşın, diğer bölgelerden ürün alır. Çünkü göçlerle nüfusu hızla artmakta, üretim yetersiz kalmaktadır.

Meyvecilik: Bölgede meyvecilik çok gelişmiştir. Özellikle Bursa çevresinde çilek, elma , armut, kiraz, şeftali ve kestane üretimi oldukça fazladır.

Hayvancılık
Bölgede hayvancılık büyük ölçüde şeklindedir. Ahır hayvancılığının gelişmesinde, tüketici nüfusun fazlalığı ve pazarlama sorununun çözülmüş olması gösterilebilir. Bununla beraber bölgede yer şekillerinin ve iklim şartlarının elverişliliği de etkilidir. Bölgede makineli tarımın yaygın olması mera ve otlakların daralmasına yol açmıştır.

Bölgede ahır hayvancılığının yanında mera hayvancılığı da yaygındır. Yıldız Dağları çevresi ile Tekirdağ, Balıkesir ve Çanakkale dolayında mera hayvancılığı yaygındır.

İstanbul ve çevresinde Bursa , Gemlik, Bilecik çevresinde ipekböcekçiliği yapılmaktadır. Ayrıca özellikle boğazlarda balıkçılık yoğun olarak yapılmaktadır. Balıklar mevsime göre sıcak denizlerden soğuk denizlere, soğuk denizlerden sıcak denizlere göçerler. Bu göçlerin yapıldığı boğazlar balıkçılığa elverişli alanları oluşturur.

Sanayi;

Ekonomik yönden en gelişmiş bölgemizdir. Sanayi kesiminde çalışan işçilerin yarıya yakını, sanayi ürünlerinin üçte birinden fazlası bu bölgeden elde edilir. Sanayinin en çok geliştiği bölgedir.

Bölgede Sanayinin Gelişmesinde; 

• Hammadde temininin kolay olması,
• Hinterlandının geniş olması,
• Ulaşım kolaylığı,
• İşgücünün fazla olması,
• Pazarlama kolaylıkları,
• Tüketici nüfusun fazla olması, etkili olan faktörlerdir.

Türkiye'de üretilen enerjinin 1/3'ü Marmara Bölgesi'nde tüketilir. Ülkemizin en büyük sanayi kuşağı bu bölgede İstanbul - Adapazarı arasında bulunmaktadır. Bu hat üzerinde çok çeşitli iş kolları yer alır. Türkiye'nin en gelişmiş ve işlek limanı, İstanbul limanıdır.

Bölge Türkiye ekonomisine ticaret, ulaşım, turizm ve sanayi faaliyetlerinden elde ettiği gelirlerle büyük katkı sağlar. En fazla vergi veren bölgemizdir.

Yeraltı Kaynakları;

Mermer :Marmara Adası ve Bilecik'te kaliteli mermer yatakları vardır.

Bor mineralleri: Balıkesir (Bigadiç, Susurluk) Bursa arasında çıkarılmaktadır.

Linyit: Çanakkale ve çevresinde çıkarılır.

Doğalgaz: Kırklareli (Hamitabat) çevresinde gaz çıkarılır.

Turizm;

Doğal güzellikleri ve tarihsel değerleri ile İstanbul, Bursa, Marmara kıyıları önemli turistik merkezlerdir.Özellikle Güney Marmara kıyılarında yaz turizmi gelişmiştir.

Uludağ, yalnızca bölgenin değil, ülkemizin de en önemli kış turizmi alanıdır. Marmara Bölgesi, turizmden en çok gelir elde eden bölgedir (%48). 

Bölümleri

Yıldız Dağları Bölümü:

Bölüm Karadeniz'in kuzeyinde Karadeniz'e paralel uzanan Yıldız Dağları'nı ve çevresini içine alır. Ortalama yükseltisi 800 m civarındadır. Karadeniz ikliminin etkisiyle bölümde daha çok yayvan yapraklı ormanlar yaygındır.

Bölüm, Marmara'nın diğer bölümlerine göre işlek ulaşım yollarından uzakta yer alır. Bundan dolayı bölgenin en seyrek nüfuslu bölümüdür.Bölümde ormancılık faaliyeti yapılır. Bunun dışında küçükbaş hayvancılık görülür. Dağ eteklerinde ahır hayvancılığı ve tarım yapılmaktadır. Ancak, tarım yapılan yerler sınırlıdır. Tarım, Yıldız Dağları'nın güney eteklerindeki plâtoluk alanlarda yapılmaktadır.

Yerleşim merkezleri İstanbul'a doğru uzanan yolların üzerine kurulmuştur.

Ekonomimize en büyük katkısı hayvancılık ve ormancılıktır.

Ergene Bölümü:

Bu bölümde özellikle kışın Balkanlar'dan gelen soğuk hava kütlelerinin etkisiyle kışları soğuk ve kar yağışlı, yazları sıcak ve kurak olan karasal iklim şartları yaşanır. Bundan dolayı tabii bitki örtüsü bozkırdır.

Ekili - dikili alanların en fazla olduğu bölümlerden biridir. Verimli topraklara sahip olması nedeniyle bir çok tarım ürünü bu bölümde yetiştirilir. Bunların başında ayçiçeği, pirinç, şekerpancarı ve buğday gelir. Özellikle ayçiçeğinin en fazla üretildiği bölümdür.

Ahır hayvancılığı gelişmiştir.

Türkiye'yi Avrupa'ya bağlayan kara ve demir yolları, bu bölümde yer alan Edirne'den Avrupa'ya açılır.

Güney Marmara Bölümü:

Bölgenin en yüksek yeri olan Uludağ bu bölümde yer alır.

Bölümde, özellikle kıyı şeridinde Akdeniz iklimi görülür. Buna bağlı olarak karakteristik bitki örtüsü makidir.

Bölümdeki eğimli arazilerde ve kıyı kesimde zeytin yetiştiriciliği yaygındır. İç kısımlarda ise şekerpancarı, tütün, ayçiçeği, pamuk gibi tarım ürünleri yetiştirilir.

İpekböcekçiliğinin en fazla geliştiği bölümümüzdür.

Bölümde nüfus, Bursa çevresi gibi verimli ovalarda toplanırken, bölümün batı kesiminin dağlık ve engebeli olmasından dolayı nüfus yoğunluğu azalmıştır.

Bölümün en büyük şehri Bursa'dır. Bursa, sanayi şehri olmakla birlikte aynı zamanda tarım ve turizm şehridir. Yünlü, pamuklu ve ipekli dokumacılık gelişmiştir. Oto montaj ve konservecilik gelişen diğer sanayi kollarıdır.

Bölümde ayrıca seramik (Çanakkale), suni ipek (Gemlik), suni gübre (Bandırma) fabrikaları yer alır.

Çatalca - Kocaeli Bölümü:

Bölüm, Anadolu'yu Trakya'ya bağlayan yolların üzerinde iki yarımadadan oluşur. Bu bölüm, aşınarak düzleşmiş platolardan meydana gelmiştir.

Akdeniz ikliminin etkisi hakimdir. Tabii bitki örtüsü maki ve ormanlardır.

Marmara Bölgesi'nin en fazla nüfuslanmış bölümüdür. Sanayileşmeye bağlı olarak

İstanbul ve İzmit birbirine bağlanmış durumdadır.

Bölümde, tarım daha çok Aşağı Sakarya Ovası'nda yapılır. Bu bölümde ayçiçeği, mısır, tütün, şekerpancarı gibi endüstri bitkilerinin tarımı yapılır.

Ekonomik faaliyetlerin başında sanayi, ticaret, ulaşım ve bankacılık gelir.

Bölümün (Aynı zamanda bölgenin ve Türkiye'nin) en büyük şehri İstanbul'dur. Her türlü sanayi kolunun bulunduğu iç ve dış ticaretin yapıldığı, bütün ulaşım yollarının yoğun olarak kullanıldığı kültür ve ticaret merkezidir.

Bölümün diğer bir sanayi şehri olan İzmit'te kâğıt, boru, lastik, petro-kimya ve otomotiv gibi çok çeşitli sanayi kolları gelişmiştir.